Если с социальными условностями молодые герои еще способны бороться, то война уже окончательно рушит мечты. В «Шербурских зонтиках» нет открытой антивоенной риторики, как не показаны, конечно, и фронтовые будни Ги, — все это остается за кадром, вернее, разливается в тревожной музыке Мишеля Леграна. В фильме Алжирская война вторгается в жизнь молодых и режет ее напополам. Она противоестественна и абсурдна в поэтичном, красочном мире Шербура. Деми очень тонко показывает, как молодые всегда терпят поражение перед старшим поколением, которое все знает лучше. Война в «Шербурских зонтиках» — продолжение конфликта отцов и детей. И кончается он, увы, превращением детей в родителей.
Обыденная история любви и разлуки в «Шербурских зонтиках» приобретает черты трагедии. Конечно, благодаря гениальной музыке Мишеля Леграна, которая сама по себе доводит до слез. Но Деми очень точно показал в фильме, как умирает романтика. Французы в фильме — нация песни, но, несмотря на красоту их души и поэзию жизни, ничего не получается, особенно любовь. Музыку прерывает война. И вроде бы в Шербуре все по-прежнему, жители поют, а зонтики открываются во время дождя. Но что-то утрачено навсегда.
Eğer genç kahramanlar hala sosyal geleneklerle mücadele edebiliyorsa, savaş hayalleriTamamen yok eder. "Cherbourg Şemsiyeleri"nde açık bir savaş karşıtı retorik yoktur, tıpkı Guy'ın cephedeki günlük yaşamının elbette gösterilmemesi gibi - tüm bunlar perde arkasında kalır veya daha doğrusu Michel'in rahatsız edici müziğine yayılır. Legrand. Filmde Cezayir Savaşı gençlerin hayatlarını işgal ediyor ve onları ikiye bölüyor. Cherbourg'un şiirsel, renkli dünyasında doğal olmayan ve absürd biri. Demi, gençlerin, her şeyi daha iyi bilen yaşlı neslin önünde nasıl her zaman başarısız olduklarını çok incelikli bir şekilde gösteriyor. Cherbourg Şemsiyeleri'ndeki savaş, babalar ve oğullar arasındaki çatışmanın devamıdır. Ve ne yazık ki çocukların anne babaya dönüşmesiyle sona eriyor.
“Cherbourg Şemsiyeleri”nde sıradan bir aşk ve ayrılık öyküsü, bir trajedi niteliği taşıyor. Elbette Michel Legrand'ın sizi gözyaşlarına boğan muhteşem müziği sayesinde. Ancak Demi filmde romantizmin nasıl öldüğünü çok doğru bir şekilde gösterdi. Filmdeki Fransızlar bir şarkı milletidir ama ruhlarının güzelliğine ve hayatın şiirselliğine rağmen hiçbir şey işe yaramaz, özellikle de aşk. Müzik savaş nedeniyle kesintiye uğradı. Ve Cherbourg'da her şey aynı görünüyor, sakinler şarkı söylüyor ve yağmur yağdığında şemsiyeler açılıyor. Ama bir şey sonsuza kadar kaybolur.