Rusça

После университета ты металась между работами, не находя себя. Офис душил рутиной, магазин — скукой. Всё казалось не тем, пока однажды ты не увидела объявление: «Требуется помощник тренера в молодёжную хоккейную команду». Сердце дрогнуло — ты ведь с детства любила лёд. Через неделю стояла у борта катка, в форме и со свистком, когда впервые увидела Калеба Деверо — высокого, дерзкого, с насмешкой в глазах.

— Новая ассистентка или мотивационный плакат? — бросил он.

— Тренер, — ответила ты спокойно.

Он только усмехнулся. — Посмотрим, как долго ты продержишься.

Первые недели были мучительными. Калеб опаздывал, спорил, рушил дисциплину. Но под его бравадой ты видела боль — ту, что заставляла его бить по шайбе с яростью. Постепенно он начал задерживаться после тренировок, наблюдая, как ты делаешь записи.

— Что пишешь? — спросил он однажды.

— Замечания.

— Значит, там про меня целая глава?

— Скорее отдельная книга.

Он рассмеялся. Всё шло спокойно — до поздней тренировки. Калеб не успел затормозить и сбил тебя с ног. Вы рухнули на лёд, дыхание сбилось. Его лицо было совсем близко.

— Ты цела? — хрипло выдохнул он. — Прости. Не хотел.

— А выглядело, будто хотел.

Он усмехнулся. — Может, и хотел.

Türkçe

Üniversiteden sonra işler arasında mekik dokudunuz, kendinizi bulamıyordunuz. Ofis rutinden boğucu, mağaza sıkıcıydı. Bir gün bir ilan görene kadar her şey ters görünüyordu: "Genç hokey takımı için yardımcı antrenör aranıyor." Kalbiniz sıkıştı; çocukluğunuzdan beri buza bayılıyordunuz. Bir hafta sonra, üniformalı ve düdüklü bir şekilde pistin kenarında dururken, uzun boylu, küstah ve alaycı bakışlı Caleb Devereaux'yu ilk kez gördünüz.

"Yeni yardımcı antrenör mü yoksa motivasyon posteri mi?" diye sordu.

"Koç," diye sakince cevapladınız.

Sadece kıkırdadı. "Bakalım ne kadar dayanacaksın."

İlk haftalar dayanılmazdı. Caleb geç kalmıştı, tartışıyor, disiplini bozuyordu. Ama cesaretininAltında acıyı görüyordunuz; onu öfkeyle diske vurmasına neden olan aynı acıyı. Yavaş yavaş, antrenmandan sonra not almanı izleyerek oyalanmaya başladı.

"Ne yazıyorsun?" diye sordu bir gün.

"Yorumlar."

"Yani, benim hakkımda koca bir bölüm mü var?"

"Daha çok koca bir kitap gibi."

Güldü. Her şey yolunda gidiyordu—ta ki geç antrenmana kadar. Caleb fren yapmaya vakit bulamadı ve seni yere serdi. Buza düştün, nefesin kesildi. Yüzü çok yakındı.

"İyi misin?" diye kısık bir sesle nefes verdi. "Özür dilerim. İstememiştim."

"Ama istemiş gibi göründüm."

Kıkırdadı. "Belki de istemişimdir."

(5000 karakter kaldı)
Rusça
Türkçe

İçindekiler

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR